Fotoğraf çekerken yapılan en büyük hatalardan bir tanesi, daha önceki konulardan da bahsettiğimiz gibi, konumuzu fotoğrafın içinde kaybetmektir.

Ne demek istedi bu?

Öncelikle konunun devamında bulunan fotoğrafı dikkatlice inceleyin.

Sahilde bir kız fotoğrafı çekiyoruz ancak ilk fotoğrafta kız neredeyse yok gibi. Sahil daha çok görünüyor ve kız bence bu fotoğrafta olmamalı :)

Ancak ikinci örneğinde kıza yaklaşarak fotoğrafta daha dolgun bir alana sahip olmasını sağladık. Böylece bu gerçekten de güzel bir fotoğraf oldu.

Bu kuralın en basit bir şekilde açıklanması, asıl objenin kadrajda en fazla yeri kaplamasıdır.

Erin Fong tarafından tasarlanan yeni DSLR fotoğraf makinesi, değişik kullanım şekilleriyle dikkat çekiyor.

Yenilikçiliğe açık olduğumu düşünüyorum ancak böyle bir makineyi şahsen satın alıp kullanmadan önce, uzun süre birilerinin kullanmasını bekleyebilirim :)

Fotoğraf tamamen ışıkla alakalıdır. Odak noktanızdaki nesneye düşen ışığın açısı çok önemlidir. Objeye iyi bakmalı ve ışığın nasıl gölgeler oluşturduğunu görmeniz gerek.

Eğer fotoğraf çekmek için bir saat dilimi düşünecek olursak güneşin alçakta bulunduğu dakikaları tercih etmemiz gerekir. Daha önceki yazılarımızda da bahsettiğimiz gibi; ya sabah erken saatlerde ya da akşamüstü.

Otomatik fotoğraf makinelerinin; bizim yerimize odaklanıp, exposure ayarını mükemmel bir biçimde yaptığı günümüzde (her zaman değil tabi ki), iyi bir fotoğraf ile vasat olanı arasındaki en iyi farkı; kompozisyon belirliyor.

Örneğin çocuğunuzun parkta oynarken çektiğiniz 20 fotoğrafı olabilir. Daha da fazlası olabilir, evet. :)

Ancak kuşkusuz bu 20 karenin hepsi de çok güzel fotoğraflar olmayabilir.